Türkiye

Kekova Adası ve Batık Şehir

Tarihi Likya’da Antalya ilinin Demre ilçesi yakınlarında Kekova Adası, Kaleköy ve Üçağız köyleri hep birlikte üç antik kent olan Simena, Teimussa ve Bizans dönemi kalıntılarının bulunduğu eski Tersane (Xera) ile bugün Kekova adıyla bilinen ve Türkçe ‘kekik ovası’ anlamına geldiği iddia edilen bölgeyi tamamlamaktadır. Kekova Adası’nın etrafındaki suların hemen altında, Osmanlı, Bizans hatta Romalılardan önce dünyanın ilk demokratik federasyonuna ev sahipliği yapan Dolikisthe adlı bir şehrin kalıntıları gizlidir.

Likyalılar, MÖ 2000’den kalma barışçıl bir şehir devletleri federasyonu olup, deniz ticareti yapan Simena kentini de içeriyordu. Bununla birlikte MS 2. yüzyılda, Simena bir dizi şiddetli depremle sarsıldıktan sonra dalgaların altında kayboldu. Akdeniz’in berrak sularının sadece birkaç metre altında bulunan Simena şehir kalıntılarını bugün de görebilmek mümkündür. Simena kalıntıları arasında bir tersane, kamu binalarının temelleri, evler hatta amfora parçaları bulunmaktadır. Kıyı şeridinin üzerinde ise başka evler, kendine özgü kemerli çatıları olan birkaç Likya mezarı ve bir erken dönem kilisenin kalıntıları görülmektedir. Ayrıca denize doğru inen bir taş merdiven de bulunmaktadır. Sonrasında Simena küçük bir balıkçı köyüne dönüşürken bir süre için Rodos Şövalyeleri’ne ileri karakol olarak hizmet vermiştir.

Kekova Adası ve Batık Şehir

Anakaradaki balıkçı köyü Kaleköy’de antik ve ortaçağ yapılarının kalıntılarını görmek mümkün olup tam tepede içerisinde Likya’nın en küçük amfi tiyatrosunu barındıran, Rodos Şövalyeleri tarafından kısmen eski Likya temelleri üzerine inşa edilmiş bir kale bulunmaktadır. Köyün doğu ucunda ise eski zeytin ağaçlarıyla çevrili çok güzel bir lahit kümesinin bulunduğu bir Likya nekropolü bulunmaktadır. Harabelerin bulunduğu Kekova Adası artık ıssız ve harabeler arasında otlayan birkaç keçiden başka bir canlı görmek zor. Bununla birlikte köylüler zamanı geldiğinde adaya adını veren yabani kekiğini toplamı için karşıya geçmektedir. İtalyanların Kastelorizo’yu işgalinden sonra, o dönemde odun hasadı nedeniyle yaz aylarında geçici olarak iskân edilen Kekova, İtalya ile Türkiye arasında ihtilaflı hale gelmiştir. Bununla birlikte İtalya ile Türkiye arasında imzalanan 1932 Sözleşmesi ile Türkiye’ye ait olduğu onaylanmıştır.1990’da Türk hükümeti, Kekova Adası ve çevresinin korunması için bölgeyi Özel Koruma Alanı ilan ederken, UNESCO Dünya Mirası statüsü için “geçici” bir aday olarak listelemiştir. Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi 260 km²’dir ve Çevre Bakanlığı Özel Alanları Koruma Kurumu tarafından yönetilmektedir.

Batık şehrin çevresindeki alanda yüzme, şnorkelli yüzme, dalış ve jet-ski yapılması yasaktır. Bununla birlikte turistleri taşıyan kiralık teknelerin, su hattının hem üstündeki hem de altındaki harabeleri iyi bir şekilde görebilmeleri için, üzerinde yavaş bir hızda gezinmesine izin verilmektedir.

Gitmeden önce

Üçağız köyünden oldukça kalabalık tur tekneleriyle körfez çevresinde iki saatlik geziler yapılabilmektedir. Kaş’ta veya Kalkan’da kalıyorsanız, Kaş’tan tüm gün süren guletli gezilere katılmak keyifli olabilir. Bunun dışında mavi yolculuk adı verilen haftalık veya daha uzun süre kiralanan guletlerle tüm Likya kıyılarını keşfetmek mümkündür. Ayrıca yine Kaş’tan bir kano gezisi rezervasyonu yapabilirsiniz ki sahil köyünden kiraladığınız kanolarla boğazı geçerek Kekova’ya gidebilir eğer eğer dönüş yolunda rüzgar veya dalgalar yüzünden yorulursanız anakaradan bir destek boyu yardımıyla geri dönebilirsiniz.